Don Piper (Hayden Christensen) 18 Ocak 1989'da, bir tırın arabasına çarpmasıyla hayatını kaybeder. İlk yardım elemanları tarafından ölü kabul edilen Don'un vücudu sonraki 90 dakika boyunca bir muşambayla kapalı tutulur. Ne var ki, bir rahibin duaları Don'u hayata döndürünce o ayaklı bir mucize haline gelir! Ancak yaralarının verdiği acılar ve yaşadığı duygusal çöküntü ile Don bu mucizenin hiç gerçekleşmemiş olmasını dilemeye başlar. Çok sevdiği karısı Eva'nın (Kate Bosworth), üç çocuğunun ve yakın uzak tüm arkadaşlarının desteği ve sevgisiyle Don eski hayatındaki tadı yakalamak için çabalamaya başlar. Gerçek bir hikayeden uyarlanan bu yapım Piper Ailesinin azim ve hayattaki-ve ölümdeki- zorlukları aşmakla geçen inanılmaz yolculuğunu anlatıp izleyen herkese umut ve cesaret veriyor.
13 yaş altı izleyici kitlesi aile eşliğinde izleyebilir.
Muhteşem bir Film! Emeğinize Sağlık... Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. 2 Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. 3 Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. 4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. 5 Işık karanlıkta parlar ve karanlık onu alt edememiştir. ...14 Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O'nun yüceliğini, Baba'dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul'un yüceliğini gördük... Amin..!
Ölüme Yakın Deneyimler; gerçekten ölmüş ve geri dönen kişilerde aynen bu filmdeki gibi tecrübeleri olmuştur. Gerçek ölüme yakın deneyimlerde herkesin ortak noktası aynı. Işıktan geçerek ölmüş yakınların arkadaşlarını görmeleri. Hatta bazı kişiler ölümcül hastalıklarından döndüklerinde kurtulmuşlardır. Kör insanlar ölüme yakın deneyimde görmeyi tecrübe etmişlerdir. Bu filmdeki kişi papaz olduğu için gördüğü ışıktaki kişiyi İsa olarak yorumlayabilir. Gayet normal. Şunu anlamak lazım Ölüme yakın deneyim yaşayan kişilerin ortak düşünceleri "SEVGİ " yani döndüklerinde çok iyi insan oluyorlar ve sevgiye önem veriyorlar. Maalesef İslam & Hristiyanlık & yahudilik gibi semavi dinler insan uydurmasıdır. Hiç kimse o şu dine inanıyor diye cehenneme gidecek değil. Kaldı ki cehennemin var olup olmadığı muamma. Çünkü şu gün hırsızlığa baktığınızda dahi bir hastalığın sebebi. Kötü insanların kötü olma sebebleri bir hastalığın sebebi. Herşey hastalıkla ilgili. insanlar hastalıklarından dolayı cehenneme gitmemeliler! Bu tür konularla ilgilenenler Reenkarnasyonlarada bakabilirler. atalarımızın zorla kafaları kesilmesiyle islama geçirildi. Bu gerçeği görmek istemeyenler lütfen arabistana gitsinler. Gerçekten ölmüş ve dönmüş insanlar maalesef ne azrail gördüler ne amel defteri öyle saçma kokuşmuş korku sistemi olmadığı için ne mutlu bizlere. Gerçek din SEVGİ SAYGI doğayı hayvanları herşeyi sevmektedir. Ha bide bazı kesimden kişiler böyle filmleri izlediklerinde propoganda bizi dinimizden edecekler tarzında düşüncelere sahipler çok komiksiniz sizin gibi insanları hristiyanlığa geçirip ne yapacaklar? :)